Unutulan efsane, gerçek bir vatansever İngiliz Kemal kimdir?

Unutulan efsane, gerçek bir vatansever İngiliz Kemal kimdir?

Cesur, zeki, hareketli ,dil üstadı, Beyoğlu beyefendisi, sör ünvanı almış tek Türk, sporcu, kumarbaz… ve bunlar gibi bir çok üstün özelliklere sahip gerçek bir vatansever…

Asıl adı Ahmet Esat 1877 Beyoğlu doğumlu ,Sıdıka Hanım ve Evkaf Vekalet Müdürü Mehmet Reşit Bey’in biricik oğulları. Babasını 5 yaşında kaybederek öksüz kalan Ahmet Esat ,dayısı Sezai Beyin himayesi altında İlkokula yazdırılır. Parlak bir öğrenci olan Ahmet Esat ’ı dayısı Galatasaray Lisesi’ne yazdırır. Meraklı bir çocuk olan Ahmet Esat kısa sürede Fransızcayı öğrenip ,yurt dışına mektup göndermeye başlar, bir süre sonra Fransa ve İngiltere den mektuplarına cevaplar gelir, artık sürekli yeni şeyler öğrenen Ahmet Esat kısa sürede İtalyancayı, İngilizceyi ve Rumcayı mektuplar sayesinde öğrenir.

Sürekli yurtdışından mektupların gelip gitmesi Yıldız Sarayını rahatsız eder, sarayın hafiyeleri tarafından izlenir ve daha 16 yaşında tutuklanarak Yıldız Sarayında işkenceye maruz kalır. Suçsuzluğu anlaşıldıktan sonra salıverilen küçük Esat artık fişlenmiştir. Durumun vahametini anlayan Dayısı Sezai Bey Yahudi bir simsarla Mehmet Esat ’ı yurt dışına kaçırması için anlaşır. İngiliz gemisine gizlice giren Ahmet Esat gemi kaptanı tarafından yakalanır. Çaresiz ve beş parasızdır. Kaptan küçük Esat’a baba şefkatiyle yaklaşır ve onu evlat edinir. İngiltere de Navy College ’e kaydettirir ve bir İngiliz gibi yaşamayı öğretir. Okulda merak saldığı boks sporunda çok iddalıdır. Okulu başarı ile bitirir ve boks müsabakalarında aldığı galibiyetler ile sör unvanına kavuşur. O sıralarda 1.Dünya Savaşı başlamış ve Osmanlı çöküş içine girmiştir.Yöresel İngiliz şivesine dahi hakim olan Ahmet Esat bir çok yabancı dili de aksansız konuşarak kendini geliştirmiştir.

Bir gün babası Ahmet Esat ’ı karşısına alarak “Artık burada işin bitti. Ülkenin sana ihtiyacı var.”diyerek Ahmet Esat ’ı İstanbul ’a gönderir. İstanbul’a gelir gelmez orduya girerek Teğmenliğe kadar yükselir. Yeteneklerinden dolayı Teşkilat-ı Mahsusa ya alınır ve ilk görev olarak da Çanakkale Cephesinde İngiliz Ajan Lawrence ’i izler. Ardından Kut’ul Amare de yakalanıp hapsedilen İngiliz komutanın yanına İngiliz esir asker görüntüsüyle girer ve çok önemli bilgiler elde eder. Osmanlı savaşı kaybedip işgale uğradığı yıllarda Beyoğlu boks salonunda vakit geçiren Ahmet Esat İşgal kuvvetlerinin iri yarı boks şampiyonunu yenerek şanını İngiltere ye kadar duyurur .1932 yılına kadar da” hafif siklet boks şampiyonu” olarak unvanını korur. İşgal yıllarında hapsedilen ittihatçı arkadaşlarını kurtarmak için girişimlerde bulunur ve yakalanır. Hapiste Rum asıllı bir yankesici ile samimi olup ileride hayatını kurtaracak olan pratikliği ve yankesiciliği öğrenir. Hint asıllı askerlerin gönlünü kazanarak hapisten bir şekilde kaçar ve Kuvay-ı Milli hareketine katılmak için Anadolu ya geçer. Sarı saçı, mavi gözü, kılık kıyafet ve çok iyi İngilizcesi ile İngilizlerden ayırt edilemeyen Ahmet Esat’a Kuvay-ı Milliye idare heyeti “İngiliz Kemal “ adını verir.Ankara da İsmet Paşa ve Mustafa Kemal ile tanışır. Bayrak ve Kurân üstüne yemin ederek Genelkurmaya bağlı istihbaratta ilk ve çok mühim görevine başlar.

Görevi Yunan birliklerinin hazırlıkları ve savaş planlarını öğrenmektir. Antalya dan Rodos ’a geçer ,kumar masasında hile ile yüklü miktarda para kaldırır. Bu para bu mühim görev için kaynak olacaktır. Rodos ta kendisini Amerikalı bir gazeteci olarak tanıtır ardından İzmir ’e geçerek cemiyet hayatının önde gelen simalarından biri olur. Öyle ki bir çok üst düzey Yunan komutan ile dost olarak bütün toplantılarına katılır. Aldığı önemli bilgileri yine kendisi gibi bir ajan arkadaşına ileterek Ankara ’yı haberdar eder. 1. ve 2. İnönü savaşlarının kazanılmasındaki payı çoktur. Yunan subaylarının arasında iyi bir istihbarat zinciri kurmayı başaran Ahmet Esat bir gün kordonda Yunan subaylar ile yemek yerken o sıralarda Kuvay-ı Milliye den kopmuş ve Yunanlılar ile anlaşmış olan “Çerkez ETHEM” ve arkadaşları tarafından tanınır ve bütün foyası ortaya çıkar.

Atina mahkemelerinde uzunca bir süre yargılanır. Bununla birlikte mahkemelerde hiçbir şekilde Türkçe konuşmaması, iyi derece İngilizcesi, hal hareket ve tavırları neticesiyle hakimler tarafından Amerikalı bir gazeteci olduğuna inanılır ve 5 yıl hapis cezası alır. Atina’ da bulunan hapishaneden bir şekilde kaçar ve İstanbul ’a geri döner.

Yeni görevi Batı Trakya ve Balkanlardan istihbarat toplamaktır. Genç Cumhuriyet yönetimi için istihbarat yanında dış ilişkilerde ideolog ve tercümanlık yapar. Kurtuluş Savaşımız süresince verdiği bilgiler ile savaşların kazanılmasındaki üstün gayretleri nedeniyle kırmızı şeref madalyasıyla onurlandırılır. Soyadı kanunu ile sert yumruklarının karşılığı olarak “Tomruk” soyadını alır. 2.Dünya savaşının patlak vermesiyle ülkesi için istihbarat faaliyetlerinde bulunmak için Avrupa ve Balkanlarda çalışır. Savaş sonrası İstanbul’ a döner ve uzun bir süre tercümanlık ,rehberlik gibi işler yapar. Hobi olarak da boks ve yelken sporunu yaşlılığına kadar devam ettirir. Yaşamı savaşlar ve zor görevler içinde geçen Ahmet Esat ‘ın aşk ve evlilik maceraları hafiyeliği kadar başarılı değildir. İlk eşi Mevhibe Hanımdan Günseli adında bir kızı olduğu söylenir. Evliyken aşık olduğu İngiliz Aktris Dorothy Minnic ile beraber yaşamaya başlar ve evliliğini sonlandırır. Bir süre sonra Dorothy de bırakarak yalnız yaşamaya başlar.

 Hayatının son zamanlarını Beyoğlu ’nda bir dairede tek başına ve beş parasız yaşamaya çalışan Ahmet Esat 1964 yılında uzun uğraşları sonucunda TBMM ’nin 487 sayılı kanunu gereğince vatani hizmet tertibi maaşı almaya hak kazanır. Ardından kısmi felç geçirerek yatağa bağımlı hale gelir. 9 Şubat 1966 da beyin kanaması teşhisi ile Fransız Pastör Hastanesine kaldırılır ve 14 Şubat 1966 da 74 yaşında hayata veda eder.

Fırtınalı ve bol maceralı bu zeki adam Türk yakın tarihimizin en önemli ve unutulmuş bir efsanesidir. Genel Kurmayın kendisi ile ilgili arşivi hala tasnif edilmemiş ve bir çok bilgi maalesef hala ortaya çıkarılmamıştır. Zeki bir örnek için kullanılan ”İngiliz Kemal gibi zeki” deyiminin sahibidir.

Hafiyelik yıllarında şifreli istihbarat mesajlarında “007” kodunu kullanan Ahmet Esat Tomruk ile günümüzde milyonlarca dolarlık bütçesi ,yakışıklı ve çok yetenekli İngiliz ajan imajı ile milyonları kendine çeken “James Bond” filmleri ne kadar da benzerlik göstermektedir değil mi?

-Bond

-James Bond… değil !

-Esat

-Ahmet Esat 🙂 …Saygı ve Minnetle … Toprağın Bol olsun “İngiliz Kemal”

 

Murad-ı Kelam